Cilt Bakımında Kullanabileceğin Doğal Yağlar
Son yıllarda doğal olana, öze dönüş trendleri hayatın her alanında etkisini bir hayli hissettirmekte. Bu trendlerin birçoğu insanlara halihazırda sahip olduklarına kıyasla; daha düşük maliyetli, sağlıklı, doğa dostu ve sürdürebilir alternatifler sunmakta. Cilt bakımı ve güzellik dünyası da uzun süredir bu alternatif trendlerin etkisine girmiş durumda. Kısa sürede büyük değişimler vadeden yüksek maliyetli ürünlerin, uzun vadede insan sağlığına zararlı etkilerinin ortaya çıkması sebebiyle birçok insan çareyi, bu alanda da doğal olana dönüş yapmakta buldu. Cilt bakımında kullanılan pahalı kozmetik ürünlerin en güçlü alternatifi ise doğal yağlar. Şimdi hep beraber hangi ürünlerin ne amaçla kullanılabileceğini yakından inceleyelim.
Sıfır Atık Yaşam Felsefesini Merak Edenler İçin Kısa Bir Rehber
Argan Yağı
Özellikle saç bakımı konusunda ününü bir hayli duyduğumuz bu yağın faydaları bilinenin aksine yalnızca bununla sınırlı değil. Argan ağacının çekirdeklerinden elde edilen bu yağın sahip olduğu pek çok fayda nedeniyle dünyanın bazı ülkelerinde ‘sıvı altın’ olarak adlandırıldığını biliyor muydun? İçeriğindeki E vitamini ve proteinler sayesinde kuru ciltler için muhteşem bir nemlendirici olduğunu en başta belirtelim. Cildin nem oranının artması demek, aynı zamanda cildin doğal bir ışıltı kazanması anlamına da geliyor. Ek olarak bu yoğun nem bombası etkisi nedeniyle hamilelik çatlaklarını gidermede de son derece etkili olduğunu söyleyebiliriz. Gelelim tırnak bakımına: Kırılgan ve güçsüz tırnaklara sahipsen bir hafta boyunca onar dakikalık periyotlarda tırnaklarını argan yağına batırmanı şiddetle tavsiye ederiz. Bu rutini özellikle kış aylarında daha da güçsüzleşen tırnaklar için ayda bir kez yapabilirsin. Meydana gelen değişime inanamayacaksın!
Üzüm Çekirdeği Yağı
Yaşlanma karşıtı ürünlerin birçoğunun içeriğinde üzüm çekirdeği yağına rastlamaktayız. Peki ama neden? Yaşlanmaya bağlı olarak vücutta deri, kemik, kaslar ve daha pek çok organda bulunan yapısal protein –yani kolajen- üretimi yavaşlar ve buna bağlı olarak kıkırdak dokusunda zayıflama, eklem problemleri veya bizim konumuzu yakından ilgilendiren ciltte kırışıklıklar meydana gelir. Sağlıklı bir vücut için vazgeçilmez bir protein olan kolajen üretimi zamanla azaldığına göre, kolajen takviyesi yaparak bu doğal süreci yavaşlatmamız bir hayli önemli. Üzüm çekirdeğinde bulunan bileşenler, kolajeni geri kazanmada büyük bir rol oynuyor. Cildin daha sıkı görünmesine ve çizgilerin azalmasına yardımcı olabilen bu yağı günlük kullandığın nemlendirici miktarına 1 veya 2 damla ekleyebilirsin.
Limon Otu Yağı
Daha önce adını duymadıysan, bu yaz limon otu yağıyla tanışmanın tam zamanı! İçerdiği antioksidanlar sayesinde bu yağ, açık havada maruz kaldığımız duman, kirli hava, zararlı güneş ışınları gibi etkenlere karşı bir kalkan görevi görebilmekte. Dışardan gelebilecek tehlikelerin etkisini azaltmak için güneş kremini sürmeden hemen önce birkaç damla şeklinde cildine bu yağı uygulayabilirsin.
Hindistan Cevizi Yağı
Doğal yağların içinde en çok bilinenlerden biri olan Hindistan cevizi yağı, vücudun her bölgesinde kullanılabilen mucizevi bir nemlendirici işlevi görmekte. Uzman dermatologlar tarafından da etkisi gözler önüne serilen bu yağ, su kaybını minimuma indirerek cildin nemli ve sağlıklı görünmesini sağlıyor. Ek olarak makyaj temizleme ürünlerine doğal bir alternatif olduğunu da söyleyebiliriz.
Havuç Çekirdeği Yağı
Yine adı çok sık duyulmayan yağlardan biri olan, havuç çekirdeği yağı yaşlanma karşıtı ürünlerde olduğu gibi; cilt lekeleri, kırışıklıklar ve ciltte oluşan tahrişlerle savaşmaya yardımcı oluyor. Sedef ve egzama gibi deri hastalıkları üzerinde iyileşmeyi hızlandırıcı etkisi ortaya konan bu yağın özellikle ilerleyen yaşlarda günlük rutine eklenmesi tavsiye ediliyor.
Çay Ağacı Yağı
Anti-bakteriyel ve anti mikrobiyal bileşenler içermesi nedeniyle akne, sivilce, siyah nokta, kızarıklık ve benzeri cilt problemleri ile savaşmada yüzlerce yıldır kullanılan çay ağacı yağı, diğer sivilce karşıtı ürünlerin aksine cildi kurutmadan, nem dengesini sağlayarak cilt problemlerini önlemeye yardımcı oluyor. Ayrıca bilinen yan etkilerinin oldukça az olması da hassas ciltlerde bile kullanım olanağı sağlıyor. Küçük bir pamuk yardımıyla sorunlu bölgelere uygulayarak iyileşme sürecini hızlandırman mümkün.
Biberiye Yağı
Muhteşem bir uyarıcı olan biberiye yağı, cildi matlaştıran ölü hücrelerden arındırmaya ve taze hücreleri ortaya çıkararak cildin daha parlak ve sağlıklı görünmesine yardımcı olur. Özellikle karma cilt tipinde kullanımı önerilen bu yağın saç derisi için de oldukça faydalı olduğunu belirtmeden geçmeyelim. Kan damarlarını genişleterek dolaşımın hızlanmasını tetikleyen bu yağı, özellikle kepek sorunu ile başı dertte olanlara önerebiliriz. Duştan sonra bir bardak suya 5-6 damla biberiye yağı karıştırıp durulamada bu suyu kullanabilirsin.
Bonus: Yaza Yeterince Hazır Mısın ?
Doğal yağların cilt bakımında birçok farklı amaçla kullanılabileceğine yukarıda kısaca değindik. Peki bu doğal yağlardan, yaz yaklaşırken kadınların korkulu rüyası haline gelen selülit tedavisinde de faydalanabilir miyiz? Cevabımız tahmin ettiğin gibi tabiki evet! Selülit oluşumu düzensiz beslenme, düşük fiziksel aktivite, kan dolaşımı yavaşlığı gibi birçok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkmakta. Bu nedenle oluşumu en baştan engelleme veya oluştuktan sonra eski hale getirme çalışmaları tüm bu kriterlerin aynı anda düzene sokulması ile mümkün olabilir. Doğal yağların kullanımı selülitle savaşmada tek başına yeterli olmamakla birlikte, diğer etkenlerle birleştiğinde süreci oldukça hızlandırdığını söyleyebiliriz. Unutmadan söyleyelim, selülitlerden tamamen kurtulmak biraz zaman alabilir, bu aşamada sabır ve devamlılık güzel sonuçlar alabilmek için mutlaka gerekli. Peki hangi yağlardan, nasıl faydalanabiliriz?
Selülit tedavisinde kullanılan pek çok doğal yağ karışımı olmakla birlikte, araştırmalarımız ve kullanıcı yorumları sonucunda ulaştığımız en etkili tariflerden biri şu şekilde: 1 tatlı kaşığı susam yağı, 6-7 damla biberiye yağı, 8-10 damla kekik yağı, 10-12 damla kadar da portakal yağını karıştırdıktan sonra selülitli bölgeye bu karışım masaj yapılarak iyice yedirilmeli. Burada kullanılan yağlara alerjin olup olmadığını test etmek için öncesinde vücudunda ufak bir bölgeye uygulayarak işini garantiye alabilirsin. Herhangi birine alerjin olmadığını netleştirdikten sonra bu karışımın vücutta birkaç saat kalmasında hiçbir sorun olmaz. Vücuda uygulanan karışımın masajla desteklenmesi selülit tedavisini hızlandırmada bir diğer önemli etken. Selülitin asıl sebebi bölgedeki kan dolaşımının yavaşlaması olduğundan bu bölgelere düzenli masaj uygulanması, selülit oluşumunun daha en baştan önüne geçilmesine olanak sağlamakta. Bu aşamada profesyonellerden hizmet almak için Armut’taki Selülit Masajı servisinden faydalanmayı deneyebilirsin.
Görsel Kaynak: Canva