Dizilerdeki Evleri İnceliyoruz: Yalı Çapkını
Antepli zengin bir ailenin İstanbul’daki yalısında hayırsız bir torunun ehlileştirilme çabasının anlatıldığı Yalı Çapkını dizisi ilk bölümlerinden itibaren Türkiye’yi ekrana kilitlemişe benziyor. Güçlü kadrosundaki bazı isimler Çetin Tekindor, Afra Saraçoğlu, Şerif Sezer, Gülçin Şantırcıoğlu ve Emre Altuğ. Bu isimlerin büyük bir aile oldukları Yalı Çapkını dizisi akıcı senaryosunun yanında şaşalı evlerde geçen etkileyici görselleri ile de dikkat çekiyor. Bu görsellerin ortaya çıkmasını sağlayan mekanları inceliyoruz.
İstanbullu Gelin Dizisinin İhtişam Dolu Boran Konağını İnceliyoruz
Yalı Çapkını Dizisi Nerede Çekiliyor?
Dizi hem İstanbul hem de Gaziantep’de geçiyor. Bu şehirlerin güzelliklerini ortaya çıkaracak mekan tercihleri ise gözden kaçmıyor. İstanbul’daki çekimler dizinin adının da geldiği bir yalıda çekiliyor. Bu yalı Beylerbeyi’nde. Gaziantep’teki çekimler ise Seyran’ın ailesinin evi olarak Millet Hanı’nda yapılıyor. Bu ev mekanlarının yanı sıra Gaziantep’in hanları, sokakları da mekan olarak dizide kullanılırken İstanbul mekanları arasında da İstanbul Boğazı göz kamaştırıcı bir şekilde rol alıyor.
İstanbul’daki Yalı
İstanbul’daki yalı Korhan ailesinin evi. Burada geniş bir aile olarak kalıyorlar ve her aile ferdinin bir odası var. Bu odalar neredeyse birer ev diyebiliriz, büyüklükleri ve karakterleri yansıtma şekillerini düşünürsek. Özellikle Halis Ağa’nın odasının camlarından yalnızca masmavi Marmara Denizi gözüküyor. Evdeki eşyalar antika oluşları ile dikkat çekiyor. Örneğin Ferit gibi modern ve aykırı çizilen bir karakterin bile odasında antika eşyalar bulunuyor. Bu antika yoğunluklu eşyalar hem ailenin başı olan Halis Ağa’nın muhafazakar yapısını gösteriyor hem de ailenin zenginliğini ve tarihselliğini anlatıyor.
Halis ağanın odasında çizgili ağır bir duvar kağıdı kullanılmış ve mercan rengi kanepe ve yastıklar ile renklendirilmiş. Duvar yine eski motifler ve bir atlas ile hareketlendirilmiş. Eskiye kıymet veren bir karakter olarak gördüğümüz Halis ağanın odasında pek çok plak ve eski bir pikap da göze çarpıyor.
Ayrıca evin mutfağı da dahil pek çok alanda çini duvar motifleri de görmek mümkün. Bu da yine mekanın tarihselliğini pekiştiren bir başka dokunuş diyebiliriz.
Yemek alnına da evin diğer kısımlarında sıkça gördüğümüz deniz manzarası eşlik ediyor. Klasik bir ambiyans yaratan sandalyeler ve perdelere duvarda gördüğümüz ağır duvar motifleri eşlik ediyor.
Gaziantep’teki Han
Gaziantep’te Seyran’ın ailesinin evi olarak kullanılan han ise İstanbul’daki yalıya göre daha oryantal bir dekorasyona sahip. Bu evdeki eşyalar Gaziantep’in yöresel eşyalarından seçilmiş. Aile yapısı da yöresel olan bu evin mimarisi de aile yapısını gösteriyor izleyenlere. İstanbul’daki yalıya oranla daha mütevazi olan bu evdeki yemek masaları yalıya kıyasla oldukça küçük. Burada yalnızca ailenin babası Kazım ve onun kardeşi Hattuç yemek yiyor. Kazım’ın eşi yani Seyran’ın annesi ve Seyran’la kardeşi Suna yemeklerini mutfakta yiyorlar. Buradan ailede kadına bakışın hiyerarşik bir konumlamaya sahip olduğunu da anlayabiliyoruz.
Görsel Kaynaklar: startv.com.tr