Doğum yapmak bir kadının vücudunda belli başlı değişimler yaratabiliyor. Bu değişimlerle yüzleşildiği, birçok fiziksel etkinin yaşandığı o doğumdan sonraki ilk dönemin adı lohusalık. Bu dönemde hem fiziksel hem psikolojik birçok değişim yaşanıyor kadınların bedeninde. Peki lohusalık belirtileri nelerdir ve lohusalık dönemi nasıl atlatılmalıdır?

Lohusalık Dönemi Nedir?

Halk arasında lohusalık dönemi denilen sürecin tıptaki adı postpartumdur ve hamilelik sürecine ait bir süreç de olması sebebiyle bu döneme dördüncü trimester de denir. Lohusalık belirtileri gerginlik, stres, yoğun vajinal akıntı, kanama, ağrı gibi birçok şekilde görülebilir. Bu dönemde yeni annenin yakınlarının desteği oldukça önemlidir.

Lohusalık Döneminin Özellikleri

Lohusa belirtileri anneden anneye değişebilse de doğumun ardından vücuttaki değişimlere uyumlanmada ortaya bazı ortak tepkiler çıkabilir. Hamilelik esnasında büyümüş rahmin küçülmesi 6 hafta sürer ve bu süreç boyunca annede ağrılar olabilir. Bunun yanı sıra vajinal akıntı süresi anneden anneye değişse de tüm annelerde görülür. Emzirme kadının göğüslerinde ağrıya ve alışılmadık etkilere yol açabilir. Bunların yanı sıra yoğun kaygı, stres, ağlama krizleri, sinir gibi psikolojik etkilerin görülmesi de anne adayının hayatındaki büyük değişim göz önünde bulundurulduğunda oldukça doğaldır.

Lohusalıkta Dikkat Edilmesi Gerekenler

Öncelikle göğüslerde oluşan hassasiyetin ve ağrının kontrol altına alınması adına doğru emzirme yöntemlerinin öğrenilmesi lohusalıkta dikkat edilmesi gerekenlerden birisidir. Bunun yanı sıra vücutta gelişen yoğun biyolojik değişimleri zorlamamak adına düzenli beslenme ve bol su tüketimine dikkat etmek de sürecin daha hafif geçirilmesine destek olacaktır. Özellikle vajinal akıntı olacağından kişisel hijyene dikkat etmek iç çamaşırları sıkça değiştirmek önemlidir.

Lohusalıkta Yapılmaması Gerekenler

Yeni yaşam düzeni, bebeğin ihtiyaçları derken anne kendini büyük bir koşturma içinde bulabilir ama bu süreçte kendinin de yoğun bir içsel dönüşüm yaşadığını göz önünde bulundurulmalısın. Bu yüzden de kendini hırpalamamaya önem göstermeli ve her fırsatta dinlenmelisin. Hamilelikte alınan kiloları vermek için acele etmemek ve eksik beslenmeye yönelmemek de oldukça önemli bu dönem için. Bir yandan da yorgunluğun da bir getirisi olarak yoğun kalori tüketimine yönelmemek de gene dikkat edilmesi gerekenlerden. Lohusalıkta yapılmaması gerekenlerden bir başkası da şerbetle süt arttırmaya çalışmak diyebiliriz. Süt üretimi tamamen protein tüketimiyle ilgiliyken şerbet tüketimi yalnızca fazla kalori alınmasına sebep olur.

Lohusalıkta Sık Karşılaşılan Sorunları

Özellikle normal doğumların ardından hemoroid ve kabızlık şikayetleri görülebilir, bunun için sıcak oturma banyoları yapmak önerilir. Süt üretiminin yoğunlaşması ve artması memedeki kanalların dolmasına ve şişmesine yol açabileceği gibi annede ateş yükselmesine dahi sebep olabilir. Bunun için memede süt bırakmamak önemlidir, bebek emdikten sonra kalan sütü de sağmak ve saklamak hem ileride süt sorunu oluşursa için bir önlem olur hem de annenin memelerindeki acıyı azaltabilir. Lohusa kadın oldukça hassas olabilir, bu süreçten sonra bu hassasiyetin ve hüznün depresyona dönmemesi adına yakınların desteği çok önemlidir.

Lohusalık Sendromu Nasıl Geçer?

Lohusa hüznü de denilen depresyonun belirtileri çok çeşitlidir: uykusuzluk, duyarsızlık, ani öfke ve ağlama, enerji düşüklüğü, iştahta artma ya da azalma… Bu durumların 6-8 hafta içerisinde geçeceği bilinse de psikolojik etkiler devam ettiği takdirde uzman destek alınması gerekebilir. Lohusalık sendromu nasıl geçer sorusunun cevabı yalnız uzmanlarda değil aynı zamanda lohusa yakınlarındadır. Yakınları anneye gerekli desteği vermeli yalnız bebek bakımında değil ev işlerinde ve özel hayatında da yanında olmalıdır.