Ev Işıklandırmasında Yapılan 3 Hata

Hiç tamamen loş bir eve girdiğin oldu mu? Peki o kasvetli, soğuk ve rahatsız edici havayı hissettin mi? Loş ortamlar, insanlarda mümkün olduğunca çabuk bir şekilde oradan uzaklaşma isteği yaratabilir. Tek başına bu istek bile, aydınlatmanın bir evin atmosferinde sahip olduğu belirleyici rolü ve estetik değeri gösteriyor.

Aydınlatma, insanların hayallerindeki evi hayal ederken veya inşa etmeyi düşünürken göz önünde bulundurdukları ilk şey olmasa da, planlama aşamasında ele alınması gereken önemli bir dekoratif özelliktir. Ayrıca odaları canlı, sıcak ve etkileyici kılan en önemli unsurlardan bir tanesidir. Örneğin standart bir avizeye nazaran, bir sarkıt avize görünümü ve dekoratifliği ile çok daha etkilidir.

Ev için bir stil belirlendiği anda, aynı zamanda gelecekteki evinizin aydınlatma tasarımı da düşünülmelidir. Aydınlatma, evin dış ve iç cephelerinin tonunu ve ambiyansını belirlediğinden, her oda için ayrı bir oda aydınlatması fikri de edinebilirsin.

Ancak gelgelelim, ev tasarımının bu önemli yönü kimi hatalar sebebiyle geri plana düşebiliyor ve kimi zaman istenen sonuçlar alınamıyor. Ev ışıklandırmasının planlanması esnasında yapılan kimi temel hatalar, genellikle bu durumların başlıca sebebi olabiliyor. İşte evinin ışıklandırmasını planlarken kaçınman gereken üç hata;

Yan Aydınlatmanın İhmal Edilmesi

Yeterli ışık katmanı kullanmamak, aydınlatmak istediğin alanın rahatsız edici ve hatta darmadağın görünmesine neden olabilir. Bu sebeple tekdüze aydınlatma araçlarından kaçınmalısın.

Duvarlarda ve evin vurgulamak isteyeceğin köşelerinde kullanabileceğin yan aydınlatmalarla ışıklandırma deneyimini bambaşka bir boyuta taşıyabilirsin. Böylece güzel ve işlevsel bir ışıklandırma alanı yaratabilir, odanın hiçbir köşesinin loş veya karanlık kalmamasını sağlayabilirsin.

Dimmerlerin Göz ardı Edilmesi

LED ampuller normal ampullere göre %80 daha az enerji kullanır ve 25 kat daha uzun ömürlüdür. Son yıllarda aydınlatma piyasasını ele geçirmelerinin bir sebebi de bu. LED ampuller tüm şekil ve boyutlarda mevcuttur ve soğuk tonlardan sıcak tonlara kadar istenilen beyaz tonunu elde etmek için kusursuz renk doğruluğu sunar.

Bununla birlikte, benzersiz yeteneklerine rağmen tüm LED ampullerin sunmadığı birtakım özellikler de mevcut. Bu özelliklerden en önemlisi, aydınlatma düzeyini saate ve atmosfere göre düzenleyebileceğin dimmer sistemiyle uyumlu, yani dim edilebilir olup olmamasıdır.

Dimmer sistemi nedir, hangi ampuller dim edilebilir?

“Dimmer nedir?” veya “Dimmer anahtar nedir ne işe yarar?” sorularına yanıt vermek gerekirse, dimmer, ışıkların yoğunluğunu, genellikle dönen bir anahtar aracılığıyla düzenlemenin mümkün olduğu bir mekanizmadır. Anahtarı etkinleştirdiğinizde yoğunluk, günün herhangi bir anında tam aradığınız noktaya ulaşana kadar kademeli olarak artar veya azalır.

Ancak dimmerın ne olduğunu anlamak onu kullanabilmek için yeterli değildir. Zira her ne kadar işlevi oldukça açık olsa da kullanılabilir olabilmesi için dim edilebilme (kısılıp açılabilme) olasılığı bulunan ışıklara da sahip olman gerekir. Kısaca dimmerlar; ev, ofis veya ışık yoğunluğunun ayarlanması gereken her türlü mekandaki tesisatlarda hem kablosuz hem de kablolama yoluyla entegre edilebilen sistemlerdir.

Günün saatine veya aktiviteye göre uyarlanamayan tek bir ışık yoğunluğu zaman zaman sinir bozucu olabilir. Bu durumdan kaçınmak için temel kural: satın aldığın LED ışıkların dim edilebilir olduğundan emin olmandır. Bu bilgiyi ürün ambalajının üzerinde bulabilirsin ve kullanıcılarını ışıklandırma konusunda birçok dertten kurtardığını da kısa bir süre sonra göreceksin.

En iyi aydınlatma deneyimi için, özellikle evinde LED ampul kullanıyorsan; uyarlanabilir fazlı bir dimmer'a ihtiyacın olacak. Bu ürünün maliyeti standart eşdeğerinden daha fazla, ancak performansı çok daha yüksek.

Yanlış Ampul Tercihi

Ampullerin veya benzeri aydınlatma araçlarının renk sıcaklığı; odanın konforunu ve atmosferini son derece etkiler. Ev ışıklandırması için öne çıkan alternatifler sıcak, nötr veya soğuk beyaz tonlardır. Bu tonların renk sıcaklıkları Kelvin (°K) ile ölçülmektedir. Sıcak beyazlar rahat bir atmosfer sağlamak için daha tercih edilebilirken nötr beyazlar ise net ve işlevsel aydınlatma için etkili bir alternatif olarak görülüyor. Soğuk beyazlar ise güçlü ve maviye çalan canlı bir aydınlatma sunuyor.

Hangi Renkler Tercih Edilmeli?

Sıcak beyazlar oturma odaları ve yatak odaları için en ideal aydınlatma konumundadır. Nötr tonlar ise mutfaklar, banyolar ve evdeki çalışma alanları için en uygunudur. Soğuk beyazları ise yalnızca garajda veya bodrumda gibi alanlarda tercih edebilirsin.

Kısacası yaşam alanları için soğuk beyazlardan veya bir diğer deyişle sıcaklığı 4600°K ile 6500°K arasında değişen beyaz tonlarından uzak durmak gerekiyor. Göz konforunu ve ortamın dokusunu daha ideal tutmak için sıcak ve nötr beyaz tonlarını tercih edebilir, sağlıklı aydınlatma alternatiflerine bir göz atabilirsin.